Türkiye’de şirket kurmanın yabancı yatırımcılar için pek çok avantajı bulunmaktadır. Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu’na göre;
- Yabancılar tarafından kurulan şirketlere yabancı personel çalışma izni kolaylığı sağlanmaktadır.
- Yabancı yatırımcıların nakit dışı sermaye tespitinde uluslararası değer kuruluşlarının raporları esas alınmaktadır.
- Yabancı yatırımcılar, olası hukuki uyuşmazlıklar nedeniyle ulusal veya uluslararası tahkim ve diğer uyuşmazlık çözüm yöntemlerine başvurabilirler.
- Yabancı yatırımcılar karlarını ve Türkiye’de elde ettikleri bazı gelirlerini yurt dışına serbestçe aktarabilirler.
- Doğrudan yabancı yatırımların kamulaştırılması veya devletleştirilmesi kısıtlanmıştır.
Sermaye şirketleri (Anonim şirket, limited şirket ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirket sermaye şirketleridir.) Türkiye’de Kurumlar vergisi (%20) ödemekle yükümlüdür. Şahıs şirketleri (komandit şirket ve kollektif şirke şahıs şirketleridir.) ve şahıslar, yıl boyunca elde ettikleri kazanç / gelir miktarına göre gelir vergisi (artan oranlı %15, %20, %27, %35, %40) ödemekle yükümlüdür.
Bunlara ek olarak işin türüne göre katma değer vergisi (% 1,% 8,% 18), ürünlere (mücevher, kürk, otomobil, alkol, sigara, benzin) özel tüketim vergisi (% 45,% 50,% 80,% 130,% 150,% 220) ,% 277) ve kira gelirlerine uygulanan damga vergisi (% 10) bulunmaktadır. Şirkette kar payı dağıtıldığında, vergiler hissedarlardan kurumlar vergisi ve ardından gelir vergisi olmak üzere iki aşamada alınır.
Yabancılar tarafından kurulan şirketler için vergi muafiyeti veya vergi teşvikleri vardır. Örneğin, Türkiye bir çok ülke ile çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmaları imzalamıştır. Türkiye ayrıca yabancı yatırımcıların yararına pek çok teşvik programı sunmaktadır. Türkiye, makine ve teçhizat alımlarında, devletin belirlediği yatırım bölgesine bakılmaksızın vergi muafiyeti (katma değer vergisi muafiyeti ve gümrük vergisi muafiyeti) uygulamaktadır. Hükümet tarafından sağlanan teşvikin derinliği, bölgelerin gelişmişlik düzeyine göre değişiklik göstermektedir. Gelişmiş bölgelere, daha az gelişmiş bölgelere göre daha az teşvik seçeneği sunulmaktadır. Türkiye, daha az gelişmiş bölgelerde yapılacak yatırımlar için daha fazla teşvik sunmaktadır. Bu teşvikler genel olarak katma değer vergisi muafiyeti, gümrük vergisi muafiyeti, yatırım yapılan yere bağlı olarak yatırım harcamalarında oransal kurumlar vergisi indirimi, yatırım yerine bağlı olarak sosyal güvenlik primi desteği (işveren payı), alan tahsisi, yatırım yerine bağlı olarak faiz oranı desteğidir.
Devlet, Orta-Yüksek Teknolojili yatırım alanları, hem devletin belirlediği öncelikli yatırım alanları hem de ithalatı yüksek bölgelerde stratejik yatırımlar için farklı teşvikler sunmaktadır. Ar-Ge / Tasarım Merkezleri için de teşvikler verilmektedir. Ar-Ge merkezi teşviklerinden yararlanabilmek için en az 15 Ar-Ge personeli istihdam edilmelidir. Tasarım merkezlerinde en az 10 tasarım personeli istihdam edilmelidir. Firmalar Ar-Ge faaliyetleri için ayrıca teknoparkları tercih edebilirler. Teknoparklar çok çeşitli teşvik fırsatları sunmaktadır. TÜBİTAK teşvikleri de vardır. TÜBİTAK, verdiği destek ile firmaların araştırma, teknoloji geliştirme ve inovasyon faaliyetlerini desteklemektedir.
İhracata yönelik firmaların faaliyetleri için Türkiye’de gümrük bölgesinin dışında sayılan serbest bölgeler de bulunmaktadır. Bu bölgelerde yer alan şirketler için teşvikler katma değer vergisi muafiyeti, gümrük vergisi muafiyeti, özel tüketim vergisi muafiyeti, imalat sanayinde faaliyet gösteren şirketler için kurumlar vergisi muafiyeti, çalışan maaşları üzerinden gelir vergisinden muafiyet (üretimin% 85’inin ihraç edilmesi şartıyla), damga vergisi muafiyeti, emlak vergisi muafiyeti, ikinci el / kullanılmış makine getirme iznidir. Konu hakkında daha fazla bilgi için lütfen bize ulaşın.